3 Mart Cuma hutbesinin konusu: ‘Müslümanlar birbirlerinin umudu’
Hutbe, cuma namazının sahih ve kabûl olması kurallarından biridir. Cuma hutbesi, Cuma namazının farzıdır. Cuma hutbesini takdir eden Müslümanlar bu haftaki Cuma hutbesinin konusunu merak eder ve araştırırlar.
Diyanet İşleri Başkanlığı bu haftaki Cuma Hutbesinin konusu, tüm insanların birliğine dikkat çekerek, 6 Şubat’ta 10 ilde meydana gelen ve yüzyılın felaketi olarak nitelendirilen depremden yola çıkarak; ‘Müslümanlar birbirlerinin ümididir’ tespitinde bulundu. İşte metnin tamamı…
MÜSLÜMANLAR BİRBİRİNİN UMDUDUR
Sevgili Müslümanlar!
Bizim için ayrı bir değeri olan üç ayların farkına varıyoruz. Önümüzdeki pazartesiyi salıya bağlayan gece hikmet ve rahmet doludur. Berat gecesi ne elde etmeyi umuyoruz. Nefsimizi inciten her türlü hatalardan, yaratılış gayemize ve Rabbimizin iradesine uymayan her türlü musibetlerden kurtulmak için büyük bir fırsat olan Berat Kandilimiz mübarek olsun. Yüce Rabbimiz, her hikmetli eserin dağıtıldığı bu mübarek geceyi, geleceğimiz için, şoktan kıvranan kalplerimiz, acıdan sızlayan kalplerimiz için bir teselli ve umut vesilesi eylesin.
Sevgili Müminler!
Hayat rehberimiz Kuran’da Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin.”[1] Evet, Allah’a inanan ve O’na sığınan bir müminin kalbinde ümitsizliğe yer yoktur. Çünkü insanı ayakta tutan umuttur. İyiyi ve hoşu ummak hayatı hayata bağlayan şeydir. Umut asla gerçeklikten kaçış değildir. Aksine ümit, tam bir teslimiyetle Allah’a tevekkül etmek, azme sımsıkı sarılmak ve hikmete katlanmak demektir. Geçmişin acılarını unutmadan kararlılıkla ayağa kalkmak, geleceği bugüne çağırmaktır. Dertlerimiz ne kadar büyük, dertlerimiz ne kadar çok olursa olsun, ümidimiz, kâinatın tek yaratıcısı olan Rabbimizin rahmet ve mağfiretine sığınmaktır. Umut, hikmet ve kudret sahibi, varlık âleminde hiçbir şeyi başıboş bırakmayan Yüce Rabbimizin lütuf ve keremiyle nefes almak, huzur ve güven bulmaktır.
Sevgili kardeşler!
Aynı Allah’a, aynı peygambere, aynı kitaba inanan, kıbleye yönelen Müslümanlar birbirlerinin ümididir. Her Müslüman, kardeşinin acısını kendisininki gibi bilir. Kendi kaygısı kardeşinin çektiği acıyı görmektedir. Bu bilinçle, sıkıntıda olan kardeşinin yanında olacaktır. Düşüncenin yıprattığı ruhunuza dokunur, garip kalbinizi şifalandırır. Kardeşinin emaneti yetim bir çocuğa uzanan şefkatli bir el, onu kollarının altına alan şefkatli bir koruyucu olur.
Sevgili Müminler!
Her karanlık gecenin bir sabahı olduğuna inanırız. Yaşadığımız düşünceler de Allah’ın izniyle son bulacaktır. zorluklara “Allah bize yeter, o ne güzel vekildir. O ne güzel mevladır, ne güzel yardımcıdır!”[ 2] ve Allah’a olan sevgi ve tevekkülünün verdiği güçle her zaman dimdik ayakta duran aziz milletimiz bu günleri de inşallah atlatır. Yeter ki inancımızın gereği olarak ümidi ve inancı, birlik ve beraberliği, sevgi ve samimiyeti kuşanabilelim. Rabbimiz’e güvenerek, kendimize güvenerek, kardeşlerimizin yardımına koşarak bu zor günleri aşmaya çalışalım.
Hutbemi Peygamberimiz (sav)’in bize öğrettiği şu dua ile bitiriyorum: “Tanrım! sana döndük İşimizi size devrettik. Ümit ve huşu içinde sana sığındık.”[3]
[1]Yusuf, 12/87.
[2] Âl-i İmran, 3/173; Enfal, 8/40.
[3]Buhari, Abdest, 75.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü